hız sınırı ne demek?

  1. (en)Speed limit.

speed

  1. Hız, sürat
  2. Ivinti, çabukluk, çabuk gitme
  3. Çabuk gitmek, süratle gitmek koşmak, acele etmek
  4. Acele ettirmek, hız vermek
  5. Yolunu açık etmek, uğurlamak, yolcu etmek, hızlandırmak, hız yapmak, süratli gitmek, başarılı olmak
  6. Eski uğur, başarı, muvaffakiyet: (argo) amfetamin
  7. Eski muvaffak etmek
  8. Eski uğurlu kılmak, uğur getirmek
  9. Uğurlamak, geçirmek

hız sınırlayıcı basamak

  1. (en)Rate-limiting step, rate-determining step.

hız

  1. Çabukluk, sürat.
  2. Bir hareketten doğan güç, şiddet
  3. Çaba, güç, gayret, takat.
  4. Alınan yolun harcanan zamana oranı, sürat
  5. Bir cismin ya da bir dalganın birim zamanda aldığı yol.
  6. Bk. alıcıhızı
  7. Bk. duyarlık
  8. (I) Birim zamanda alınan yol.
  9. Demografi ve epidemiyolojide en sık kullanılan ölçümler olan, incelenen nüfusta belirli bir sürede görülen belli bir olay sayısının, bu olay bakımından risk altında bulunan nüfus dilimine bölünmesiyle elde edilen ve çoğunlukla on binde veya binde şeklinde ifade edilen ölçüt.
  10. Atılan, kalkan, sıçrayan. (Osmanlıca'da yazılışı: hîz)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

hız sınırlayıcı basamakhızhız almahız almakhız basıncıhız belirleyici basamakhız çalışmasıhız delisihız denetimihız derecesihız dişlisihıbahıbabhıbalehıbatsınırı aşmasınırı aşmaksınırı aşmışsınırı ortak olmaksınırında olmaksınırını belirlemesınırını belirlemeksınırsınır açısınır akımısınır akımı yoğunluğusınır alayısınıfsınıf 1 çözücüsınıf 2 çözücüsınıf 3 çözücüsınıf adedi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın