going dead ne demek?
- Boşalma
boşalma
- Boşalmak işi, inhilal
- Derdini birine açarak ferahlama, rahatlama.
- Elektrik yükünün başka bir iletkene geçişi veya sıfıra düşmesi.
- Orgazm. Spermin penisten dışarı atılması.
- Bir pilde biriken kimyasal erkenin elektrik erkesine dönüşmesi.
- Bir yoğunlaçta biriken elektrik yükünün bir dış devreye verilmesi
- Akımsakların elektrik yükünün azalması.
- Biriktirilmiş erkenin dizgeden dışarıya kaçışı.
- Discharge, electrical discharge.
- Ejaculation.
going down
- Batmak, kötüleşmek, gitgide çökmek, kesilmek, düşmek, inmek, geçmek, yazılmak, mahvolmak, perişan olmak, yenilmek, onaylanmak, beğenilmek, yatağa düşmek, hastalanmak, üniversiteden ayrılmak, tatile çıkmak
going along with
- Yanaşma
dead
- Tadı kaçmış, soğuk
- Ölü gibi
- Ölü zaman
- Ölü, ölmüş, müteveffa
- Sönük
- Cansız, hareketsiz
- Renksiz, solgun
Türetilmiş Kelimeler (bis)
going downgoing along withgoing and cominggoing aroundgoing backgoing backwardsgoinggoing bail forgoing beyondgoing concerngoing converngoidelicdeaddead accountdead againstdead aheaddead alivedead and burieddead and done fordead and gonedead and wont lie downdead animaldeadeaccessiondeacidificationdeacidifydeacon