gevşemek ne demek?
- Sertlik ve gerginliği bozulmak
Kar kalkmış, hava açmış, ayaz gevşemişti.
A. Gündüz - Çözülmek.
- Yumuşamak, yatışmak, sakinleşmek
Poker lafını işitmesin, eli ayağı gevşiyor.
A. İlhan - Sevmek, hoşlanmak.
- Para piyasasında değer yitirmek.
- Relax.
- Cool down.
- Get loose.
- Loosen.
- Soften.
- Ease off.
- Slacken.
- Let go.
- Fade.
- Flag.
- Languish.
- Let up.
- Let upon.
- Go limp.
- Come loose.
- Work loose.
- Slack.
- Slack off.
- Unbend.
- Unbrace oneself.
- Come unstuck.
- Unwind.
- Disengage.
- Relent.
- To come loose.
- To loosen.
- To relax.
- To slacken.
- To diminish.
- To get loose.
- To become lax.
- To become calm.
- To yield.
- To unbend.
- To become easier.
- Loosen up.
- Open.
- Start.
- To give way.
gevşeme
- Gerilmiş vücut bölümlerinin, hiç bir kas direnci olmadan, kendi ağırlıklarıyla, sarkaç ve silkme türünden devinimlerle yeniden kendi durumuna gelmesi.
- Bkz. relaksasyon
- Psişik gevşeme ya da fizik gevşeme
- Gevşemek işi.
- İsteğin, çabanın, ciddiyetin azalması
- Kalbin atmasında kasılmadan sonra gelen dinlenme ve içine kan dolma dönemi.
- Para piyasasında değer yitimi.
- Gerilen kasların veya öfke, kaygı, korku vb. coşkularla artan ruhsal gerilimin normal duruma gelmesi.
- Gerilmiş vücut bölümlerinin, direnci olmadan kendi ağırlıklarıyla, bazı hareketlerle yeniden kendi durumuna gelmesi, gerilme karşıtı.
- Gerilmenin karşıtı
gevşeme alıştırmaları
- Kaslarda aşırı gerilme çalışmasının oluşturacağı zararı gidermek için bu tür çalışmayı hemen izlemesi gereken dinlendirici nitelikteki alıştırmalar.
- Relaxation exercices.
- Exercices de relâchement musculaire