gecenin geç saatleri ne demek?
- Small hours.
small
- Küçük
- Ufak, ufacık, mini mini
- Önemsiz
- Ahlakça zayıf olan, alçak, soysuz
- Ince, hafif
- Kuvvetsiz
- Adi
- Az, cuzi
- Ufak şey
- Az miktar
gecenin körü
- The dead of night
gecenez
- [geçene] Övendirenin arka kısmına takılan çamur sıyırmaya yarayan küçük yassı demir çivi. (Ulucak *Eşme -Uşak) [geçene] : (Gürmedere *Fethiye -Muğla)
geç
- Belirli zamandan sonra olan.
- Kararlaştırılan, beklenen veya alışılan zamandan sonra, erken karşıtı
- Bkz. tardif
- kulak asma, önem verme! anlamında kullanılan bir söz: Biz ev yaptırdık ama sen bize bakma; bizim paramız vardı. Geç efendim geç; bu işler sizin gibilerin harcı değil. -N. Kurşunlu.
- Late.
- Backward.
- Slow.
- Tardy.
- Behind.
- Behindhand.
saat
- Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası
- Vakit, zaman
- Bir işin yapıldığı belli bir zaman.
- Günün hangi saati olduğunu gösteren alet
- Sayaç.
- Bir günün yirmi dörtte biri, saat. Zaman, vakit. Muayyen, belli bir vakit. Altmış dakikalık zaman.
- O'clock.
- Hour.
- Watch.
- Clock.