saat ne demek?
- Bir günlük sürenin yirmi dörtte birine eşit, altmış dakikalık zaman dilimi, zaman parçası
Karabalçıklı çiftliği kasabadan sıkı yürüyüşlerle bir saat çeker.
R. N. Güntekin - Vakit, zaman
Oyuncular meyus olmayarak gene saati geldiği vakit perdelerini açtılar.
M. Ş. Esendal - Bir işin yapıldığı belli bir zaman.
- Günün hangi saati olduğunu gösteren alet
Kolundaki krom saate göz attı.
R. H. Karay - Sayaç.
- Bir günün yirmi dörtte biri, saat. Zaman, vakit. Muayyen, belli bir vakit. Altmış dakikalık zaman.
- O'clock.
- Hour.
- Watch.
- Clock.
- Timer.
- Ticker.
- Meter.
- Horologe.
- Register.
- Time.
- Timepiece.
- Time of day.
- Taximeter.
- Speedometer.
- Başına by the hour.
- The enemy.
- Tide.
- Seed , sowing.
saat 5e kadar hazır olması gerekiyor.
- Need: i need it by 5 o'clock.
saat 9da geleceğiz.
- Come: we'll come at g o'clock.