geçit ne demek?
- Geçmeye yarayan yer, geçecek yer
Başka türlü düşünmek, köprüyü bırakıp çayda geçit aramaya benzer.
T. Buğra - İki dağ arasında dar ve uzun yol.
- Parçacık sayaçlarında birçok atım girdilerinden yalnız belirli bir erkesi olan öbeğe çıktı verecek biçimde düzenlenmiş çevrim.
- Bk. ağ geçidi
- Gangway.
- Gate.
- Access.
- Aisle.
- Alley.
- Approach.
- Causeway.
- Corridor.
- Crossing.
- Cutting.
- Gorge.
- Hallway.
- Pass.
- Passage.
- Inlet.
- Passageway.
- Strait.
- Trajectory.
- Ferry.
- Passway.
- Ravine.
- Sound.
- Areaway.
- Hall.
- Arcade.
- Course.
- Flue.
- Traject.
- Tunnel.
- Drive.
- Runway.
- Crossover.
- Barrier (at rail crossing).
- Tür
- Porte
geçit akçesi
- Osmanlılarda, İstanbul'a getirilmekte olan kasaplık hayvanlardan, derbent ve başka geçitlerden geçirilirken alınan vergi.
geçit alayı
- Pageant, pageantry.