geçit araçları ne demek?
Passage facilities
passage
- Geçme, gitme
- Yol, tarik
- Boğaz, geçit
- Pasaj
- Yolculuk, seyahat
- Geçiş hakkı, müruriye
- Koridor, dehliz
- Bent, parça, paragraf, fıkra
- Bir tasarının kabul edilip yürürlüğe girmesi
- Bağırsakların işlemesi
geçit
- Geçmeye yarayan yer, geçecek yer
- İki dağ arasında dar ve uzun yol.
- Parçacık sayaçlarında birçok atım girdilerinden yalnız belirli bir erkesi olan öbeğe çıktı verecek biçimde düzenlenmiş çevrim.
- Bk. ağ geçidi
Gangway.
Gate.
Access.
Aisle.
Alley.
Approach.
geçit akçesi
- Osmanlılarda, İstanbul'a getirilmekte olan kasaplık hayvanlardan, derbent ve başka geçitlerden geçirilirken alınan vergi.
araç
- Bir iş yapmakta veya sonuçlandırmakta, gücünden yararlanılan nesne.
- Kişiler veya nesneler arasında bağlantı sağlayan şey, vasıta.
- Bir şeye ulaşmak, bir şeyi elde etmek için yararlanılan kimse veya şey.
- Taşıt
- Bir sonuca ulaşmak için kullanılan şey.
- Bir işin yapılmasında, bir makinenin, bir motorun sökülmesi, takılması, ayarı ya da işletilmesinde kullanılan aletlerden her biri.
- Bir özdeği etkileyerek onda değişikliğe yol açan özdek ya da kuvvet.
Vehicular.
Vehicle.
Means.