gazap ne demek?
- Öfke, kızgınlık, hiddet
En önde Tevfik, en arkada cüce, birbirinin ayaklarına basarak Emine'nin gazabından sokağa fırladılar, karanlıkta birdenbire kayboldular.
H. E. Adıvar - -Allah'a isnat edildiğinde- O'nun inkarcı ve isyancıları rahmetinden uzaklaştırıp alçaltması ve cezalandırması.
- Bk. öfke
- Wrath.
- Rage.
- Curse.
- Heat.
- Indignation.
- Pain.
öfke
- Engelleme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi, kızgınlık, hışım, hiddet, gazap
- Engellenme, incinme ya da gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi.
- Anger.
- Rage.
- Fury.
- Temper.
- Wrath.
- Bate.
- Berserker rage.
- Choler.
gazapa gelmek
- Öfkelenmek, kızmak.
gazapa uğramak
- Güçlü bir kimsenin hışmına uğramak.