güverte gibi yer ne demek?
- Deck
deck
- Üst kısım; kat
- Güverte
- Güverte gibi yer
- Donatmak, süslemek
- Iskambil destesi, deste
- Iskambil kâğıt takımı, bir paket oyun kâğıdı
- Esrar paketi
güverte
- Gemide ambar ve kamaraların üstü
- Geminin anbar veya kamaralarının üstü, gezilecek kısmı.
- Deck of a ship.
- Deck.
- Tween deck.
güverte filikası
- Deck boat
gibi
- ...-e benzer
- O anda, tam o sırada, hemen arkasından.
- İmişçesine, benzer biçimde
- ...-e yakışır biçimde.
- Like.
- Kind of.
- Something like.
- Fashion.
- Such as.
- Wise.
yer
- Yerküre.
- Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân
- Gezinilen, ayakla basılan taban
- Bulunulan, yaşanılan, oturulan şehir, kasaba, mahalle
- Durum, konum, vaziyet.
- Ülke, bölge.
- Görev, makam
- Önem.
- Dışarıdaki çevirimlerin gerçekleştirildiği uzay.
- Bk. bölge
Türetilmiş Kelimeler (bis)
güvertegüverte filikasıgüverte iskelesigüverte kamarasıgüverte kirişigüverte köprüsügüverte merdivenigüverte planıgüverte subayıgüverte tahtasıgüvercingüvercin ağacıgüvercin bağırsak solucanıgüvercin besleyicisi hastalığıgüvercin bitigibigibi açgibi aptalgibi benzergibi beyazgibi büyükgibi cesurgibi ciddigibi çabukgibi çirkingibgib armgibbergibberellic acidgibberellin