günlerden bir gün ne demek?
- Bir zaman, vaktiyle.
- One of these days.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
günler
- Days
günler sonra
- Day after day.
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
gün
- Ortalığın aydınlık olduğu zaman aralığı.
- Güneş
- Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre
- Güneş ışığı.
- Gündüz
- İçinde bulunulan zaman
- Zaman, sıra
- Çağ, devir.
- İyi yaşanmış zaman.
- Güneş'in öğleden art arda iki geçişi arasındaki zaman süresi.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
günlergünler sonragünlerarası kesinlikgünlercegünleri doldurgünleğengünlemgünlemegünlemeçgünlemekbirbir abam var atarım, nerede olsam yatarımbir acı kahvenin kırk yıl hatırı vardırbir açıdabir açida ilerlebir adama kırk gün ne dersen o olurbir ağaçta gül de biter, diken debir ağaçtan okluk da çıkar, bokluk dabir ağız dolusubir ağızdanbibi eyyi halbi gayri hakkın mal edinmebi hadbi haseb il verase