gülmemek için kendini tutmak ne demek?
- Keep one's countenance.
keep
- Tutmak.
- (dükkan) sahibi olmak, işletmek.
- Temelli almak, alıkoymak
- Uymak, kalmak, durmak
- Kutlamak
- Saklamak, elde tutmak, muhafaza etmek
- Bulundurmak, sağlamak, korumak, bakmak, göz kulak olmak.
- Idame etmek, sürdürmek, devam ettirmek
- Yedirip içirmek, ücretle maiyetinde tutmak
- Metres olarak tutmak
gülmemek
- (neg. form of gülmek) laugh, laugh at, smile, smile on.
gülme
- Kahkaha
- Gülmek işi.
- Tetanoz anında görülen yüz kasları spazmı
- Risible.
- Laughing.
- Laughter.
- Laugh.
- Lauching.
- Mirth.
için
- Amacıyla, maksadıyla
- Sebep ve sonuç belirten bir söz
- -dan / -den dolayı, ... -dan / -den ötürü
- Özgü, ayrılmış.
- Düşüncesince, kendince, göre
- Hakkında
- Oranla, göz önünde tutulursa.
- Karşılığında, karşılık olarak.
- In the cause of.
- So as to.
kendini
- Oneself.
- Himself.
- Herself.
- Itself.
- Pass off.
- Thyself.
- Yourself.