gücüne koşmak ne demek?
- Bir sorunun kolay çözümü varken onu güçleştirmek.
gücüne gitmek
- Söylenen bir sözün ya da bir davranışın başkasının onuruna dokunması veya ağır gelmesi.
- Resent.
gücün
- Dara dar.
- Güçlükle, ancak, zorla.
- Reed, any of several varieties of tall marsh grass; thin piece of wood or plastic placed on the mouthpiece of reed instruments (the air flow causes it to vibrate and create sound).
koşmak
- Adım atışlarını artırarak ileri doğru hızla gitmek
- Bir yere ivedilikle gitmek
- Bir işle çok ilgilenmek, koşuşturmak
- Koşuya çıkmak.
- Kovalamak, üstüne düşmek, izlemek.
- Birlikte iş görmesi için bir şeyi başka birinin yanına katmak, arkadaş olarak vermek.
- Hayvanı çekeceği arabaya, sabana vb.ne bağlamak.
- Şart ileri sürmek
- Birini, bir işte görevlendirmek.
- Team.