gözetmek ne demek?

  1. Korumak, bakmak, özen göstermek, himaye etmek.

    Arabacı: Hanımlar, çarşaflarınızı, ellerinizi gözetiniz, aralığa sıkışmasın.

    Hüseyin Rahmi Gürpınar
  2. Önem vermek, göz önünde bulundurmak, ayrı tutmak.

    Yazarlar yazılarında daha ziyade yerli zevki gözetirler.

    Yahya Kemal
  3. Kollamak, beklemek.
  4. Bir sonuca giderken bütün ayrıntı ve etkenleri dikkate almak.
  5. Kayırmak.
  6. (en)Guard.
  7. (en)Protect.
  8. (en)Oversee.
  9. (en)Study.
  10. (en)Supervise.
  11. (en)Tend.
  12. (en)To look after.
  13. (en)To consider.
  14. (en)Observe.
  15. (en)To take care.
  16. (en)To mind.
  17. (en)To guard.
  18. (en)To protect.
  19. (en)To regard.
  20. (en)To pay regard.
  21. (en)To observe.
  22. (en)To take care of.
  23. (en)To respect.

gözetme

  1. Gözetmek işi
  2. (en)Custodial care.
  3. (en)Observation.
  4. (en)Surveillance.
  5. (en)Watch.

gözetmemek

  1. (en)(neg. form of gözetmek) guard, wink, cock one's eye at, protect, make eyes, oversee, study, supervise, tend.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

gözetmegözetmemekgözetmengözetmenlikgözetgözetıeçgözeticigözeticilikgözetilmegözegöze açıklığıgöze ağzıgöze aitgöze alarak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın