gözetleme noktası ne demek?
- Observation point.
observation
- Gözlem sonucu, gözleme
- Dikkatli bakma, inceleme
- Gözlem, rasat
- Fikir, yorum
- Gözetleme
gözetleme
- Gözetlemek işi
- Observation.
- Observing.
- Watching.
- Peeping.
- Spying on.
- Surveillance.
- Look-out.
- Lookout.
- Peek.
gözetleme deliği
- Kapının dışındakileri görmeye yarayan ve kapı ortasında açılmış mercekli delik.
- Perdeden ya da kulisten salona açılmış olan ve seyircileri gözetlemeye yarayan, yasal olmayan küçük delik.
- Bir gösterim odacığından salona açılan ve gösterimcinin salonu ya da görüntülükteki görüntüleri izlemesini sağlayan ufak delik.
- Observation port (hole), inspection window.
- Spying hole.
- Inspection hole.
- Kabinenfenster
nokta
- Çok küçük boyutlarda işaret, benek.
- Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret.
- Yer
- Konu, konu ile ilgili önemli bölüm
- Nöbetçi bulunan yer.
- Nöbetçi, gözcü, bekçi
- Sınır, derece, radde.
- Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.).
- Uzambilgisinde tanımsız öğelerden biri.
- Belirli bir uzayın koyutlarını gerçekleyen öğelerden her biri.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
gözetlemegözetleme deliğigözetleme gemisigözetleme kulesigözetleme teleskopugözetleme uydusugözetleme yerigözetlemecilikgözetlemekgözetlememekgözetlegözetleçbilimgözetleçli incelemegözetgözetıeçgözeticigözeticilikgözetilmenoktası noktasınanoktasına virgülüne dokunmadannoktasıznoktasız virgülsüznoktasız yazınoktasalnoktasal fonksiyonnoktasal kafesnoktasal kestirimnoktasal kirliliknoktanokta apartmannokta atışınokta bagnokta boyutu