gözünü ayırmamak ne demek?

1. Bir şeye sürekli olarak bakmaktan kendini alamamak: “Ateşoğlu, bir yandan da gözlerini deniz yüzüne gelen ve yüzde suyu fokurdatan hava habbelerinden ayırmıyordu.” -Halikarnas Balıkçısı.
2. Fasten, fix, rest on, stake in, stand over.

gözünü açma

1. Disillusion, disillusionment, disenchantment.

gözünü açmak

1. Uyanmak
2. Kendine gelmek, ayılmak
3. Görüşünü değiştiren bilgi vermek, uyarmak.
4. Kendine gelmek, ayılmak.
5. (argo) kadın ilk cinsel ilişkiyi o erkekle kurmuş olmak.
6. Open one's eyes, wake, waken, awake, alert, disillusion, disabuse, disabuse of, disenchant, shake up, undeceive.

ayırmamak

1. (neg. form of ayırmak) separate, set apart, assort, isolate, sort, split; sever, allocate, allot, allow, appropriate, choose, classify, comb, contradistinguish, cut off, cut out, demarcate, detach, devote, disband, discard, disembody, disjoin, disrupt, dissever.

Türetilmiş Kelimeler (bis)