göstererek ders vermek ne demek?
- Demonstrate
demonstrate
- Açımlamak, tatbikatla izah etmek
- Gösteri yapmak
- Kanıtlamak, ispatlamak
- Nümayiş yapmak
- Göstermek, örnekle açıklamak
- İspat etmek, göstermek
- Gövde gösterisinde bulunmak
- Göstererek ders vermek
göstererek
- Indicating
göstereç
- Yaşam düzeyi, toplumsal konum gibi karmaşık bir olayı öçmek ya da göstermek üzere başvurulan, birden çok ölçekten oluşan gösterge.
- Index.
ders
- Öğretmenin öğrenciye belirli bir sürede verdiği bilgi
- Bu bilgi aktarımı için ayrılan süre.
- Öğrencinin öğrenmek zorunda olduğu bilgi
- Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret
- Tenbih, talimat, vazife. Bir şeyi öğrenmek için muallim veya o işi iyi bilen birisinden azar azar alınan vazife.
- Öğrencilere bir konuyu anlatmak, bir sorunu açıklamak ya da birtakım becerileri kazandırmak için yapılan kısa süreli öğretim.
- Öğretim süresince ve kimi durumlarda öğretmenin yaptığı açıklamalar, küme tartışmaları ve alıştırmalar yoluyle öğrenilen şey.
- Belirli bir süre üzerinde çalışılan konu.
- Öğrencilerin, öğrenmek durumunda bulundukları bilgi, beceri ve anlayışlar.
- Lesson, subject.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.