gönlünü hoş etmek ne demek?
- Birinin dileğini yerine getirerek onu sevindirmek.
Feride, çocukların birini bırakıp ötekini alıyor, hepsinin sıra ile gönlünü hoş etmek istiyordu.
R. N. Güntekin
gönlünü alma
- Suasion.
gönlünü almak
- Gücenmiş olsun olmasın, bir kimseyi, uygun bir davranışla, bir sözle, bir armağanla hoşnut etmek, sevindirmek.
- Hoşnut etmek
- Propitiate.
hoş
- Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren.
- Bununla birlikte
- Beğenilen, duyguları okşayan bir biçimde.
- İyi, güzel.
- Delectable.
- Delicious.
- Delightful.
- Desirable.
- Elegant.
- Fragrant.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
gönlünü almagönlünü almakgönlünü eğlemekgönlünü fethetmekgönlünü kaptırmakgönlünü karartmakgönlünü kazanmakgönlünü yapmakgönlüncegönlünde yatmakgönlünden kopmakgönlüne göregönlü akmakgönlü alinabilirgönlü bolgönlü bulanırgönlü bulanmakhoşhoş beşhoş bir şekildehoş buldukhoş geldinizhoş görmekhoş görünenhoş görünüşlühoş karşılamahoş karşılamak