freshest ne demek?
- En taze
- Taze, günlük, yeni, körpe, temiz, giyilmemiş, ışıl ışıl, hayat dolu, serin, canlı, zinde, dinç, arsız, küstah, yüzsüz
en
- Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik, boy, uzunluk karşıtı.
- Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret.
- Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime
- Bir filmin iki kenar arasında kalan, filmlerin çeşitlerine göre değişen ve filmlerin boylarını belirleyen uzunluğu.
- Erime noktasının kısaltılmış şekli.
- Hlk. Hayvanların kulaklarına vurulan damga.
- Bk. genişlik
- This must not be confused with -en corresponding in Old English to the AS.
- Infinitive ending -an.
- See Em.
freshest crl
- En Yeni CRL
freshen
- Tazeleşmek, ferahlamak
- Zindeleşmek
- Sertleşmek (rüzgar)
- Tazeleştirmek, tazelik vermek
- Artmak (rüzgar), sertleşmek
- Doğurmak (inek)
- Bir halatın yerini değiştirmek veya başka türlü tazelemek
- Tuzunu çıkarmak
- Tazelenmek
- Serinlemek.