fresher ne demek?
- Birinci sınıf öğrencisi (kolej)
freshen
- Tazeleşmek, ferahlamak
- Zindeleşmek
- Sertleşmek (rüzgar)
- Tazeleştirmek, tazelik vermek
- Artmak (rüzgar), sertleşmek
- Doğurmak (inek)
- Bir halatın yerini değiştirmek veya başka türlü tazelemek
- Tuzunu çıkarmak
- Tazelenmek
- Serinlemek.
freshen up
- Tazelemek, kendine çeki düzen vermek, serinletmek, tazeleşmek, serinlemek, ferahlamak, zindeleşmek, sertleşmek (rüzgar), yıkanıp kıyafet değiştirmek, makyajını tazelemek