focal point ne demek?
- Odak noktası
odak
- Bir ışık veya ısı kaynağından yayılan ışınların toplandığı yer, mihrak.
- Herhangi bir düşüncede, nitelikte olan kimselerin kaynağı veya bir şeyin toplandığı, yoğunlaştığı yer, mihrak.
- Yakınsayan ışınların kesişme noktası (gerçekodak), ya da ıraksayan ışınların kaynaklanır göründüğü nokta (sanalodak).
- Yakınsayan ışınların kesişme noktası (gerçekodak), ya da ıraksayan ışınların kaynaklanır göründüğü nokta (sanalodak).
- Bir merceğin ya da yuvarsal aynanın asal ekseni üzerinde, çok uzakta bulunan bir kaynaktan bu eksene koşut olarak gelen ışınların, mercekten geçtikten ya da aynada yansıdıktan sonra, bu asal eksen üzerinde kırıldıkları ya da yansıdıkları nokta.
- Merceklerde ve aynalarda, kırılan veya yansıyan ışınların toplandığı nokta.
- Tek tabaka hücre kültürlerinde veya embriyolu yumurtanın koryoallantoik zarında bir virüs tarafından oluşturulan hücre yığını veya salkımı, fokus.
- Focal.
- Pivotal.
- Focus.
focal pancreatitis
- Fokal pankreas yangısı
focal plane
- Odak düzlemi
point
- Işaret etmek, göstermek
- Yöneltmek
- Hedefe nişan almak
- Duvar taşları arasını çimento ve harç ile doldurmak
- Ucunu sivriltmek
- Hareketsiz durup avın yerini göstermek(av köpeği),ferma etmek.point at parmakla işaret etmek
- Tüfeğin namlusunu hedefe çevirmek.point a gun tüfekle nişan almak
- Sivri uç,burun denize uzanan burun
- Nokta
- Sivri uçlu şey
Türetilmiş Kelimeler (bis)
focal pancreatitisfocal planefocal blurfocal epilepsyfocal infectionfocal lengthfocal liver necrosisfocalfocal ratiofocal spotfocacciapointpoint a moralpoint angle drillspoint atpoint at issuepoint binomial distributionpoint blankpoint blank denialpoint brillancepoint chargepoincarepoincare friedrichs eşitsizliğipoincare friedrics eşitsizliğipoincianapoinseteria