flounder ne demek?
- Debelenmek, çırpınmak.
- Bata çıka yürümek, bocalamak, boşuna çabalamak
- Dilbalığı, dere pisisi, yan yüzen birkaç çeşit balık
- Debelenme, çabalama.
- Çamura veya suya bata çıka yürümek
- Güçlükler ve yanlışlıklar içinde sürüklenip gitmek, uğraşıp durmak
- Şaşırıp kalmak
flounder around
- Çabala
floundering
- Batak