flounced ne demek?
- Fırfırla süslenmiş
flounce
- Öfke ile fırlamak
- Sabırsızca davranmak
- Into -e bir hışımla girmek. out bir hışımla çıkmak.
- Öfke veya sabırsızlıkla yerinden fırlayıp yürümek
- Fırlayıp yürümek, azametle yürümek
- Farbala ile süslemek, volan koymak.
- Donuvermek
- Fırlayış, atılış.
- Farbala, volan
flounder
- Debelenmek, çırpınmak.
- Şaşırıp kalmak
- Bata çıka yürümek, bocalamak, boşuna çabalamak
- Dilbalığı, dere pisisi, yan yüzen birkaç çeşit balık
- Debelenme, çabalama.
- Çamura veya suya bata çıka yürümek
- Güçlükler ve yanlışlıklar içinde sürüklenip gitmek, uğraşıp durmak