fitil ne demek?

  1. Lambada, kandilde ve mumda yağın, çakmakta benzinin yanmasını sağlayan, türlü biçimlerde bükülmüş veya dokunmuş pamuktan yapılan genellikle yağ çekici madde

    Lambanın fitili biraz daha açılmış.

    Y. Z. Ortaç
  2. Derin yaraların tedavisinde, yara içine salınan steril gazlı bez şeridi

    Fitiller işliyor azgın yarada.

    Halk türküsü
  3. Anüse konulan donmuş yağ kıvamında ve koni biçiminde ilaç.
  4. Eskiden topları ve şimdi lağımları ateşlemekte kullanılan kaytan biçiminde tutuşturucu madde.
  5. Kumaşın altına kaytan biçiminde bükülmüş bir şey koyup üstten dikerek yapılan kabartma yol.
  6. Koltuk, sandalye vb. oturulan eşyanın yapımında dikiş veya çivileri gizlemekte kullanılan şerit.
  7. Yollu bir biçimde dokunmuş kumaş.
  8. Elli kâğıtla oynanan ve en az sayısı olanın kazanması kuralına dayanan bir iskambil oyunu

    ... fitil oynarken kâğıtları bir müddet masaya bırakır.

    S. F. Abasıyanık
  9. Akım geçirildiğinde ışık ve eksicikler salan iletken parçası.
  10. Akım geçirildiğinde ışık ve eksicikler salan iletken parçası.
  11. İp ya da kaytanların çevresine boylu boyunca kumaş sarıp, diplerinden dikerek hazırlanan döşeme gereci.
  12. Bk. fitil
  13. İnce iplik şeklinde cisim veya yapı.
  14. Düz bağırsağa uygulanmak için hazırlanan konik biçiminde, vücut ısısında eriyen bir ilaç biçimi, şaf, suppozotivar.
  15. Eskiden ağırlık ölç--uşu-- olarak kullanılan dirhemin kesirlerinden biri. Dirhemin dörtte birine: denk; dengin dörtte birine: Kırat; Kıratın dörtte birine: Fitil denilir.
  16. (en)Wick.
  17. (en)Candlewick.
  18. (en)Cord.
  19. (en)Fuse.
  20. (en)Fuze.
  21. (en)Portfire.
  22. (en)Detonator.
  23. (en)Flute.
  24. (en)Piping.
  25. (en)Suppository.
  26. (en)Slow match.
  27. (en)Match.
  28. (en)Seton.
  29. (en)Tent.
  30. (en)Primer.
  31. (en)Tampon.
  32. (en)Heart yarn.
  33. (en)Heart.
  34. (en)Core.
  35. (en)Stripe.
  36. (en)Slub.
  37. (en)Roving.
  38. (en)Silver.
  39. (en)Pissed.
  40. (en)Filament.
  41. (en)Rib.
  42. (al)Faden, Faser
  43. (al)Filament
  44. (fr)Filament

fitil

  1. Lambada, kandilde ve mumda yağın, çakmakta benzinin yanmasını sağlayan, türlü biçimlerde bükülmüş veya dokunmuş pamuktan yapılan genellikle yağ çekici madde
  2. Derin yaraların tedavisinde, yara içine salınan steril gazlı bez şeridi
  3. Anüse konulan donmuş yağ kıvamında ve koni biçiminde ilaç.
  4. Eskiden topları ve şimdi lağımları ateşlemekte kullanılan kaytan biçiminde tutuşturucu madde.
  5. Kumaşın altına kaytan biçiminde bükülmüş bir şey koyup üstten dikerek yapılan kabartma yol.
  6. Koltuk, sandalye vb. oturulan eşyanın yapımında dikiş veya çivileri gizlemekte kullanılan şerit.
  7. Yollu bir biçimde dokunmuş kumaş.
  8. Elli kâğıtla oynanan ve en az sayısı olanın kazanması kuralına dayanan bir iskambil oyunu
  9. Akım geçirildiğinde ışık ve eksicikler salan iletken parçası.
  10. Akım geçirildiğinde ışık ve eksicikler salan iletken parçası.

fitil ateşlemeli

  1. Elle gerilen horozda bulunan fitilin, tetiğin çekilmesi ile serbest kalarak ateşleme kovanındaki yemleme barutunu yakması, yanan barutun, ateşleme deliği vasıtasıyla namluda bulunan dolgu malzemesini ateşlemesi.

fitil fitil burnundan gelmek

  1. - burnundan gelmek.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

fitil ateşlemelifitil fitil burnundan gelmekfitil gibifitil gibi sarhoşfitil gibi sarhoş olmakfitil olmakfitil otufitil sarığıfitil vermekfitil wicked fitillifitikfitik asitfitfit as a fiddlefit bothfit forfit for a king
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın