fender bender ne demek?
- Önemsiz trafik kazası, küçük trafik kazası
fender
- Tampon, koruyucu düzen, şömine paravanası, çamurluk
- Çamurluk
- Şöminenin önüne konulan paravana
- Lokomotif mahmuzu
- Uzaklaştırıcı şey veya kimse
- Usturmaça.
fend
- Yalan, dolan
- Muhafaza etmek, korumak
- Mekir, hile, desise
- Kovmak, uzaklaştırmak
- Bir şeyin bir yere çarpmasına engel olmak
- Esirgemek
- Kendini korumak, karşı koymak
bender
- Eskiden canlı bir tecim hayatı olan işlek liman.
- Deniz veya büyük nehir üzerindeki liman.
- Ticaret limanı, iskele.
- Ticaret yeri, işlek ticaret iskelesi, büyük iskele.
- Kerpeten gibi eğme ve bükme işlerinde kullanılan araç.
- Alem, cümbüş.
- B.D