bend ne demek?
- Bağlanan. Bağlanmış.
- Kıvlrmak, bükmek, eğmek
- Yola getirmek (birisini), razı etmek
- Bağlamak
- Kıvrılmak, bükülmek, edilmek
- Kuvvetini bir tarafa yöneltmek bend to veya towards aklı yatmak (bir şeye).on bended knee yalvararak, diz çökmüş durumda
- Kıvtılma, kıvrılış, kıvrım
- Dirsek
- Kavis
- Inhina
- Dönemeç, viraj
- Bağ, düğüm.
- Eğmek, kıvırmak, bükmek, esnetmek; işe geldiği gibi değiştirmek, oynama yapmak, yönelmek; eğilmek, bükülmek, boyun eğmek, çökmek (diz), kıvrılmak; katlamak, bağlamak (yelken)
bend back
- Geriye doğru eğilmek
- Geri eğilmek
bend double
- Iki büklüm etmek