favourer ne demek?
- İyilik eden kimse
- Yardımda bulunan kimse
- İyi kalplilikle veya arkadaşlıkla saygı duyan ve takdir eden kimse
- Zenginlik ve başarıyı geliştirmeye yardımcı olan veya destekleyip yardım eden kimse
- İyiliksever, başkasının iyiliğini isteyen
iyilik
- İyi olma durumu, salah.
- Karşılık beklenilmeden yapılan yardım, kayra, lütuf, kerem, ihsan, inayet
- Sağlığı yerinde olma durumu, esenlik.
- Yarar veya elverişlilik, nimet.
- Favor.
- Favour.
- Goodness.
- Kindness.
- Beneficence.
- Kindliness.
favoured
- Kayrılan
- İltimaslı
- Lütfet
- Yeğlenen
- Lezzetli
- Ayrıcalıklı, özellikli
- Avantajlı
favoured one
- Gözde