favour ne demek?

  1. Dikkat göstermek
  2. Lütuf, iyilik, yardım
  3. Benzemek
  4. İyilik etmek, şereflendirmek
  5. Yardımda bulunmak
  6. Kayırmak, tutmak
  7. Desteklemek, kabul etmek
  8. Sevilme, beğenilme
  9. Hediye (sürpriz)
  10. Ayrıcalık, koruma
  11. İltimas, kayırma, taraftarlık

dikkat

  1. Duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplama, uyanıklık
  2. "Dikkat ediniz!" anlamında bir uyarı sözü.
  3. İlgi, özen.
  4. Bk. yoğulum
  5. İncelik, dakik oluş. Ehemmiyet ve kıymet verme.
  6. Duygu ve düşüncenin bir konu ya da sorun üzerinde toplanması, zihnin uyanık bulunması durumu.
  7. (en)Attention.
  8. (en)Attentiveness.
  9. (en)Carefulness.
  10. (en)Care.

favour with

  1. Acorda (cuiva) (un zimbet etc.) , a binevoi sa dea (cuiva) (ceva)

favourable

  1. Elverişli, uygun
  2. Faydalı, avantajlı
  3. Tatminkar
  4. Lehte, taraftar
  5. Ahım şahım
  6. Hoşa giden
  7. Münasip
  8. İyi niyetli, olumlu

Türetilmiş Kelimeler (bis)

favour withfavourablefavourable balance of tradefavourable conditionfavourable exchangefavourablenessfavourablyfavouredfavoured onefavourerfavo u rablefavo u rable receptionfavo u ritefavo u ritismfavonian
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın