fastest ne demek?
- En hızlı
- Çabuk, hızla, hızlı, rengi atmaz, solmaz, su gibi, süratli, seri, ileri (saat), eli çabuk, tez canlı, uçarı, dayanıklı, sağlam, değişmez, sabit, sıkı, ayrılmaz
en
- Bir yüzeyde boy sayılan iki kenar arasındaki uzaklık, genişlik, boy, uzunluk karşıtı.
- Hayvanlara veya eşyaya vurulan damga, işaret.
- Başına geldiği sıfatların üstün derecede olduğunu gösteren kelime
- Bir filmin iki kenar arasında kalan, filmlerin çeşitlerine göre değişen ve filmlerin boylarını belirleyen uzunluğu.
- Erime noktasının kısaltılmış şekli.
- Hlk. Hayvanların kulaklarına vurulan damga.
- Bk. genişlik
This must not be confused with -en corresponding in Old English to the AS.
Infinitive ending -an.
See Em.
fastest mine sweepers
- En hızlı mayın tarayıcılar
fasten
- Sürmelemek, tutturmak
- Tutturmak, iliştirmek
- Kilitlemek, gözünü dikmek
- İliklemek, sabitlemek
- Gözünü ayırmamak
- Yüklemek, birleşmek
- Bağlanmak
- Açılmayacak surette kapamak
- Dikmek, ayırmamak (gözünü)
- Üzerine atmak