fare kulaklı küçük yarasa ne demek?
- Omurgalı hayvanlardan, memeliler (Mammalia) sınıfının, yarasalar (Chiroptera) takımının, fare kulaklı yarasagiller (Vespertilionidae) familyasından, mağara ve terk edilmiş yapıların çatlakları arasında Myotis myotis ile simpatrik yaşayan ve onunla hemen hemen aynı renge sahip, orta büyüklükte vücutlu, böceklerle beslenen bir tür.
- Lesser mouse eared bat.
- Petite chauve souris murine
- Myotis blythi
fare
- Sıçangillerden, küçük vücutlu, kemirgen, memeli hayvan (Mus).
- Sıçan.
- Memeliler (Mammalia) sınıfının, kemiriciler (Rodentia) takımından, sıçanımsılar'a (Myomorpha) mensup memelilerin genel adı.
- Dormouse.
- To go; to pass; to journey; to travel.
- To be in any state, or pass through any experience, good or bad; to be attended with any circummstances or train of events, fortunate or unfortunate; as, he fared well, or ill.
- To be treated or entertained at table, or with bodily or social comforts; to live.
- To happen well, or ill; used impersonally; as, we shall see how it will fare with him.
- To behave; to conduct one's self.
- Journey; a passage.
fare kulaklı yarasa
- (Myotis myotis) Yarasalar (Chiroptera) takımının yassıburunluyarasagiller (Vespertilionidae) familyasından (bk.) bir memeli türü. Uzunluğu 12 cm. Kuzey Amerika ve Eski Dünyada yaşar.
- Large mouse-eared bat.
- Mausohr
- Grand chauve-souris murine
kulaklı
- Kulağı herhangi bir biçimde olan.
- Kulağa benzer çıkıntısı olan.
- Sapının ucunda kulak biçiminde iki geniş çatalı bulunan bir çeşit yatağan.
- İki tarafında tutulacak yeri olan yayvan tencere, kazan.
- Aureate.
- Having ears.
küçük
- Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı
- Yaşı daha az olan
- Niceliği az olan
- Niteliği aşağı olan, bayağı.
- Geri aşamada.
- Değersiz, önemsiz
- Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamış olan
- Kısık, parlak olmayan(ses)
- Small.
- Little.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
farefare kulaklı yarasafare 1fare 2fare akarıfare altligifare avcısıfare avcısı kedifare avcısı köpekfare avlamakfarfar afieldfar and awayfar and nearfar and widekulaklıkulaklı batağankulaklı folyakulaklı orman baykuşukulaklı örskulaklı somunkulaklı tarla kuşukulaklı tezkerekulaklıkkulaklık çıkışıkulaklarkulakları çınlamakkulakları dolmakkulakları paslanmakkulakları sağır edici