faltaşı gibi gözler ne demek?
- Saucer eyes.
saucer
- Çay bardağının tabağı, fincan tabağı.
- Fincan tabağı, çay bardağı tabağı
falt
- Ansızlık. (Osmanlıca'da yazılışı: falt (felât))
faltboat
- Portatif bot.
- Portatif bot
gibi
- ...-e benzer
- O anda, tam o sırada, hemen arkasından.
- İmişçesine, benzer biçimde
- ...-e yakışır biçimde.
- Like.
- Kind of.
- Something like.
- Fashion.
- Such as.
- Wise.
göz
- Görme organı.
- Bazı deyimlerde, görme ve bakma.
- İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.
- Bakış, görüş.
- Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
- Delik, boşluk
- Çekmece.
- Terazi kefesi.
- Bk. ada.
- Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik.