falter ne demek?
- Sendelemek, sürçmek
- Kekelemek, sarsılmak
- Tereddüt etmek, duraklamak
- Tereddütle söylemek
- Duraksamak, bocalamak
- Yalpalamak
- Sersem sersem yürümek
- Titremek (ses)
faltering
- Tutuk, kararsız, tereddüdlü, duraksamalı, titrek (ses)
- Kekeleme
falteringly
- Bocalayarak, duraksayarak
- Dengesiz bir şekilde
- İstikrarsız bir şekilde
- Tereddütle, tereddüt ederek