faaliyeti azaltmak ne demek?
- Run down.
run
- III-XIII. yüzyıllarda İngiliz İskandinav dillerinde kullanılan alfabenin harflerinin her biri.
- Göktürk yazıtlarında kullanılan yazı türünün harflerinden her biri.
- Koşmak
- Gidip gelmek (arasında)
- Talep, rağbet
- To go swiftly; to pass at a swift pace; to hasten.
- To flee, as from fear or danger.
- To steal off; to depart secretly.
- To contend in a race; hence, to enter into a contest; to become a candidate; as, to run for Congress.
- To pass from one state or condition to another; to come into a certain condition; often with in or into; as, to run into evil practices; to run in debt.
faaliyeti rububiyet
- Allah'ın rububiyet faaliyeti ve icraatı.(Halik-ı Zülcelal hayret-nüma, dehşet-engiz bir surette bir faaliyet-i Rububiyetiyle, mevcudatı mütemadiyen tebdil ve tecdit ettiğinin bir hikmeti budur: Nasılki mahlukatta faaliyet ve hareket; bir iştiha, bir iştiyak, bir lezzetten, bir muhabbetten ileri geliyor. Hatta denilebilir ki: Herbir faaliyette, bir lezzet nev'i vardır; belki herbir faaliyet, bir çeşit lezzettir. Ve lezzet dahi, bir kemale müteveccihtir; belki bir nevi kemaldir. Madem faaliyet; bir kemal, bir lezzet, bir cemale işaret eder. Ve madem kemal-i mutlak ve Kamil-i Zülcelal olan Vacib-ül-Vücud, zat ve sıfat ve ef'alinde, bütün enva-ı kemalata cami'dir; elbette o Zat-ı Vacib-ül Vücud'un vücub-u vücuduna ve kudsiyetine layık bir tarzda ve istiğna-i zatisine ve gına-i mutlakına muvafık bir surette ve kemal-i mutlakına ve tenezzüh-ü zatisine münasip bir şekilde; hadsiz bir şefkat-i mukaddese ve nihayetsiz bir muhabbet-i münezzehesi vardır. Elbette o şefkat-i mukaddesen ve o muhabbet-i münezzeheden gelen hadsiz bir şevk-i mukaddes vardır. Ve o şevk-i mukaddesten gelen hadsiz bir sürur-u mukaddes vardır. Ve o sürur-u mukaddesten gelen, tabiri caiz ise, hadsiz bir lezzet-i mukaddese vardır. Ve elbette o lezzet-i mukaddese ile beraber; hadsiz onun merhameti cihetiyle faaliyet-i kudreti içinde, mahlukatının istidatları kuvveden fiile çıkmasından ve tekemmül etmesinden neş'et eden, o mahlukatın memnuniyetlerinden ve kemallerinden gelen Zat-ı Rahman ve Rahim'e ait, tabiri caiz ise, hadsiz memnuniyet-i mukaddese ve hadsiz iftihar-ı mukaddes vardır ki; hadsiz bir surette, hadsiz bir faaliyeti iktiza ediyor. Ve o hadsiz faaliyet dahi, hadsiz bir tebdil ve tağyir ve tahvil ve tahribi dahi iktiza ediyor ve o hadsiz tağyir ve tebdil dahi; mevt ve ademi, zeval ve firakı iktiza ediyor.Bir zaman, hikmet-i beşeriyenin masnuatın gayelerine dair gösterdiği faideler nazarımda çok ehemmiyetsiz göründü. Ve ondan bildim ki, o hikmet abesiyete gider. Onun için feylesofların ileri gidenleri, ya tabiat dalaletine düşer veya Sofestai olur veya ihtiyar ve ilm-i Sani'i inkar eder veya Halika "mucib-i bizzat" der. M.) (Osmanlıca'da yazılışı: faaliyet-i rububiyet)
faaliyetine son verme
- Close down.
azaltmak
- Az denecek bir miktara indirmek
- Eskisinden az bir duruma getirmek, kırmak.
- Etkisini yitirmesine sebep olmak, hafifletmek.
- Eksiltmek, indirmek, aşağı düşürmek, tenzil etmek.
- Kuvvetten düşürmek.
- Azaltıcı yardımıyla ışık yeğinliğini azaltma işini gerçekleştirmek.
- Make a dent in.
- Diminish.
- Abate.
- Cut back.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
faaliyeti rububiyetfaaliyetine son vermefaaliyetini durdurmafaaliyetini durdurmakfaaliyetfaaliyet alanıfaaliyet alanı giderifaaliyet alanı hasılatıfaaliyet alanı performansıazaltmakazaltmaazaltma abatementazaltmamakazaltazaltanazaltıcıazaltılabilirazaltılamazazalazalanazalan aşınma payıazalan besi durumuazalan dizi