fırsattan istifade etmek ne demek?
- Ele geçirilen olanaktan en iyi biçimde yararlanmak.
- Ele geçirilen imkân veya durumdan en iyi biçimde yararlanmak.
Snatch.
fırsat
- Uygun zaman, uygun durum veya şart, vesile
- (Bak: Fursat)
Opportunity.
Chance.
Occasion.
Opening.
Break.
Facility.
Show.
Turn.
fırsat beklemek
- En uygun şartı, durumu veya zamanı kollamak.
Wait one's oppurtunity.
istifade
- Yararlanma
- Faydalanmak. Faydalanmağa çalışmak.
Profit.
Benefit.
Advantage.
Profiting.
Benefiting.
Gain.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.