fırlama ne demek?
- Fırlamak işi.
- Piç.
- Arsız, terbiyesiz çocuk.
- Klasik balenin yedi dans hareketinden biri olan ileriye fırlama.
- Bkz. projeksiyon, ileri atma
- Görsel izlenimlerin aşağı, yukarı ya da sağa, sola doğru lokalizasyonu
- Kişinin kendi isteklerini başkalarına atfederek dışa vurması şeklinde gelişen savunma mekaznizması
- Goggle.
- Dart.
- Leap.
- Spring.
- Hurling.
- Throw.
- Popping up.
- Flying off.
- Bastard.
- Son of a gun.
- Son of a bitch.
- Brat.
- Protruding.
- Smart child.
- Dash.
- Jumping.
- Élancement
- Projection
fırlamak
- Hızla, birdenbire bulunduğu yerden çıkmak, ayrılmak
- Yerinden oynayıp ileriye doğru çıkıntı yapmak.
- Fiyatı birdenbire yükselmek.
- Goggle.
- Dash.
- Hare.
- Hurtle.
- Jump.
- Plunge.
- Soar.
fırlamak
- Hızla, birdenbire bulunduğu yerden çıkmak, ayrılmak
- Yerinden oynayıp ileriye doğru çıkıntı yapmak.
- Fiyatı birdenbire yükselmek.
- Goggle.
- Dash.
- Hare.
- Hurtle.
- Jump.
- Plunge.
- Soar.
fırlamamak
- (neg. form of fırlamak) fly off, fly out, leap up, dart, boom, burst, soar (prices), bolt, bounce, break, dash, make a dash, dodge, fling, flirt, high tail, hurl oneself, hurtle, jump, shoot, shoot ahead, shoot off, shoot out, shoot up, skyrocket, spring, stand out.