eziklik duymak ne demek?
- Kendini mahcup hissetmek.
kendini
Oneself.
Himself.
Herself.
Itself.
Pass off.
Thyself.
Yourself.
eziklik
- Ezik olma durumu
Being crushed.
Being squashed.
Bruise.
Contusion.
Frustration.
Feeling of hunger.
Worry and depression.
ezik
- Bere, çürük.
- Ezilmiş veya yassılmış.
- Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan, üzüntülü
- Küt darbelerle oluşan, deri bütünlüğünün bozulmadığı, ancak deri altı damarlarında yırtılma ve kanamayla belirgin, mavimsi, mor renkte yaralanma, kontüzyon.
Crushed.
Squashed.
Sheepish.
Meek.
Bruise.
Broken.
duymak
- Bilgi almak, öğrenmek, haber almak.
- İşitmek, ses almak
- Dokunma, koklama vb. duyularla algılamak, hissetmek
- Nesnelere dokunmakla onların sıcaklık, soğukluk, sertlik, ağırlık, hareket vb. fizik durumlarından bilgi edinmek, hissetmek.
- Bir ruh durumu içine girmek
- Sezmek, fark etmek, hissetmek
Hear.
Come to know.
Feel.
Catch.