ezik ne demek?
- Bere, çürük.
- Ezilmiş veya yassılmış.
- Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan, üzüntülü
Hiç de ezik bulmaz kızını, hep güvenmiştir ona.
T. Buğra - Küt darbelerle oluşan, deri bütünlüğünün bozulmadığı, ancak deri altı damarlarında yırtılma ve kanamayla belirgin, mavimsi, mor renkte yaralanma, kontüzyon.
Crushed.
Squashed.
Sheepish.
Meek.
Bruise.
Broken.
Dent.
Contusion.
Bruised.
Bruised and squashed.
ezik büzük
- Ezilmiş ve büzülmüş, eğri büğrü.
ezik doku
- Basınç başkalaşımı ile ezik, kırık ve biçimi değişik kristallerden oluşmuş bir kayaç dokusu.
Cataclastic.
Kataklastisch
Cataclastique