expedient to ne demek?
- Için uygun
için
- Amacıyla, maksadıyla
- Sebep ve sonuç belirten bir söz
- -dan / -den dolayı, ... -dan / -den ötürü
- Özgü, ayrılmış.
- Düşüncesince, kendince, göre
- Hakkında
- Oranla, göz önünde tutulursa.
- Karşılığında, karşılık olarak.
- In the cause of.
- So as to.
expedient
- Çare, yol, önlem, tedbir
- Doğru yolu aramadan istenilen sonucu elde etmek için en kolay yolu teşkil eden
- Uygun, münasip, muvafık, kestirme
- Yol, çare, tedbir
expediential
- Yararlı, faydalı, kazançlı, yapmaya değer, karlı, zahmete değer, uğraşmaya değer, avantajlı
to
- -e
- -e doğru, yönüne doğru, tarafına
- Ile
- -e kadar, -e değin, derecesine kadar
- -e dair
- -e nazaran, -e nispetle
- -e göre
- Hakkında, için
- Mak, mek (mastar edatı).
- -e dogru