evcilik oynamak ne demek?
- Play house
play
- Oynamak
- Eğlenmek
- Hareket etmek, sallanmak, kımıldanmak
- Çalgı çalmak
- Rol yapmak, temsil etmek, canlandırmak
- Kumar oynamak
- Su fışkırtmak (flskıye)
- Hortumla fışkırtmak
- Ateş etmek (top)
- Hareket ettirmek, gezdirmek
evcilik
- Genellikle kız çocuklarının ev işlerini örnek alarak oynadıkları oyun.
- Playing at families.
evcil
- Bkz. domestik, ehli
- Insanlarla beraber yaşayabilen
- Eve ve insana alışmış, kendisinden yararlanabilen hayvan, yabani karşıtı
- Yerli.
- Eve ve insana alışmış, kendisinden yararlanılabilen (hayvan), ehl
- Evine düşkün kimse.
- Domestic.
- Domesticated.
- Tame.
- Housebroken.
oynamak
- Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak
- Herhangi bir tutku, ilgi vb. sebeple bir şeye kendini vermek
- Kımıldamak, hareket etmek.
- Bir şeyi sürekli evirip çevirmek veya sürekli olarak ona dokunmak.
- Bir film, oyun vb.nde rol almak
- Film gösterilmek.
- Tiyatro eseri sahneye konmak
- Eşyanın herhangi bir parçası kımıldamak, hareket etmek
- Oyuncunun gerekli ses uygulayımı ve gövde hareketleri ile bir oyun kişisini canlandırması ya da göstermesi.
- Oyunluktaki belirli bir kişiyi canlandırmak.