eteğindeki taşı dökmek ne demek?
- Bütün bildiklerini açıklamak.
bütün
- Eksiksiz, tam
- Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi
- Bozuk olmayan (para).
- Parçalanmamış.
- Birlik, tamlık
- Tümel niceleyicinin Türkçe'deki bir karşılığı.
- Eksiksiz, tüm.
- Tam, tamam, tek parça.
- Halk, ahali.
- Whole.
eteğinde namaz kılınmak
- Içi dışı çok temiz kişi olmak.
eteğinden ayrılmamak
- Peşini bırakmamak: Bu ağırsamaları anlamakla beraber aldırmayan Hilmi, eteğinden ayrılmıyor, peşi sıra yürümekten vazgeçmiyordu. -R. H. Karay.
taşı
- Bowl, vessel.
dökmek
- Sıvı veya tane durumunda olan şeyleri bulundukları kaptan başka bir yere boşaltmak
- Belli bir yere boşaltmak.
- Akıtmak, düşürmek
- Saçmak, serpmek.
- Salmak, bırakmak.
- Üstünde bulunan bir şeyi düşürmek
- Teninde kızamık, kızıl, suçiçeği hastalıklarında olduğu gibi kırmızı lekeler çıkmak.
- Maden, mum eriyiği veya çimento, alçı vb.ni kalıba akıtarak biçim vermek, döküm yapmak
- Dump.
- Effuse.