esnemek ne demek?
- Uykulu, sıkıntılı veya yorgunluk duyulan bir anda ağzı genişçe açarak soluk alıp vermek
Birden çenelerim gerildi. Uzun uzun esnedim.
A. Haşim - Bir cisim bir etki ile biçim değiştirmek
Kapılar esnemiş, eğrilmiş; topuzları kaybolmuş.
R. H. Karay - Bollaşıp genişlemek.
- Yawn.
- Gape.
- Yield.
- Give.
- Bulge.
- Spring.
- To yawn.
- To gape.
- To stretch.
- To bend.
- To stretch and recover shape.
- To give.
esneme
- Esnemek işi
- Nefes vermeyi takiben ağzın genişçe açılıp ağız boşluğunun yutağa kadar görülmesi biçiminde uzun bir nefes alma olayı.
- Yawn.
- Resilience.
- Flexion.
- Shimmy.
- Stretch.
- Stretching.
- Yawn, gape.
esneme nöbeti
- The gapes.