esna ne demek?
- Bir işin yapıldığı an, sıra
Ben de o esnada onun söyleyemediği tarafları zihnimden tamamlıyordum.
R. N. Güntekin - Yüksek, yüce, bülent.
- Ara, aralık
- Ara. Aralık. Sıra. Vakit. Zaman. Hengam.
- Bülent, yüksek, yüce, ulvi.
Interval.
Course.
Time.
Moment.
Instant sıra.
esnaf
- Küçük sermaye ve zanaat sahibi
- Kobi, küçük ticari işletme
- Kendi emeği ve sermayesini kullanan, yanında az sayıda işçi çalıştıran, küçük sermaye ve zanaat sahibi.
- Sınıflar. Sıralar. Türlüler, menbalar, menşe'ler, asıllar, esaslar.
Tradesman.
Tradespeople.
Artisan.
Artificer.
Trades.
Guilds.
esnaf ağzı
- Satıcıların müşteri çekmek için çarşı ve pazarda kullandıkları dil.