esasen ne demek?
- Başından, temelinden, kökeninden.
- Zaten
Esasen bende kabahat ki, sizin gibi dönek insanlarla yola çıkmışım.
O. C. Kaygılı - Nasıl olsa, gene
Esasen, Mediha hanım gelmese şimdi de hastayı yalnız bırakamayacaktım.
H. E. Adıvar - Kendiliğinden, aslından, temelinden.
- Basically.
- Essentially.
- Fundamentally.
- From the beginning.
- As a matter of fact.
- To tell the truth.
- Actually.
- Anyhow.
- Primarily.
- Substantially.
esase
- Gözucu ile bakma.
esas
- Bir şeyin özünü oluşturan ana öge, temel.
- Bir iş veya sözde doğru biçim.
- Ana, temel olarak alınan, başlıca, asal, esasi.
- Bk. temel
- Bk. temellendirim
- Temel. Kök. Rükün. şart. Hakikat ve mahiyetler.
- Main.
- Principal.
- Fundamental.
- Basic.