esas belirti ne demek?
- Asıl belirti.
- Cardinal sign.
asıl
- Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı.
- Gerçeklik, esas, hakikat.
- Kök, köken, kaynak.
- Soy, nesep
- Gerçek, esas
- Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan.
- Bir görevde sürekli bulunan, yedek karşıtı.
- Bir şeyin temelini oluşturan, ana.
- Yeniçeri ocağından olanların ulufelerini gösteren defterin özgün nüshası.
- Gerçekten, gerçek olarak
esas berat
- Bk. asıl bulgu belgesi
esas alınan nokta
- Datum point.
belirti
- Bir olayın veya durumun anlaşılmasına yardım eden şey, alamet, nişan, nişane
- Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun, hastalığın göstergesi olan durum veya görüntü, sendrom.
- Suçun, sanıkça işlendiği kanısını uyandıracak nitelikte olmakla birlikte, bağımsız biçimde ve kesin bir kanıt gücü olmayan ipucu.
- Hasta hayvanların genel durumunda veya organlarında klinik muayenelerle veteriner hekim tarafından saptanabilen ve normal hayvanlarda görülmesi olağan sayılmayan, anatomik, fizik, şimik ve işlevsel değişiklikler, araz, bulgu, beldek.
- Sign.
- Indication.
- Symptom.
- Mark.
- Clinic.
- Evidence.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
esas beratesas alınan noktaesas alınan yükseklikesas antenesas cümleesasesas davaesas deriesas donlaresas duruşesaesa environmentally sensitive areaesabesabeesabıbelirtibelirti bilimibelirti göstermemekbelirti göstermeyenbelirti karşıtlığıbelirti niteliğindebelirti salkımıbelirtibilimbelirticibelirtici çekimbelirtbelirteçbelirteç ekibelirteç elementbelirteç organizma