erkenci ne demek?
- Erken davranan (kimse)
Birazdan erkenciler birer ikişer sökün ederler.
E. E. Talu - Erken olgunlaşan veya yetişen (meyve, sebze).
- Sabahın ilk saatlerinde harekete geçen.
Early comer.
Early bird.
Early riser.
erken
- Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı
- Sabahın ilk saatleri.
Before time.
Premature.
Matutinal.
Soon.
Betimes.
Early.
erkencilik
- Erkenci olma durumu.
erkence
- Oldukça erken
Rather early.
Somewhat early.