erken ne demek?
- Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı
Sakın geç kalma, erken gel.
A. Rasim - Sabahın ilk saatleri.
Before time.
Premature.
Matutinal.
Soon.
Betimes.
Early.
erken adrenarş
Premature adrenarche.
erken aktar
Early transmit