erkence ne demek?
- Oldukça erken
Başkanı, şehri güzelleştirmek için istimlaklerini yapmaya başlamakta erkence davranmaya teşvik etmeye başladı.
M. Ş. Esendal Rather early.
Somewhat early.
oldukça
- Yetecek kadar, epey, hayli
Pretty.
Quite.
Rather.
Fairly.
Well.
Somewhat.
Bit of.
Well enough.
Good.
erkenci
- Erken davranan (kimse)
- Erken olgunlaşan veya yetişen (meyve, sebze).
- Sabahın ilk saatlerinde harekete geçen.
Early comer.
Early bird.
Early riser.
erkencilik
- Erkenci olma durumu.