epeyce yol ne demek?
Quite a walk.
quite
- Her yönüyle, gerçekten, hakikaten
- Su katılmadık, pek
- Büsbütün, elbette
- İyice, oldukça, bayağı
- Tamamen, bütün bütün
- Epey
- Tam olarak, bütünüyle
epeyce miktar
Fair sum.
epeyce
- Epey
Goodish.
Notably.
Rather.
Quite.
Fairly.
Pretty.
Considerably.
Good few.
Mightily.
yol
- Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik.
- Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer
- Genellikle yerleşim alanlarını bağlamak için düzeltilerek açılmış ulaşım şeridi
- İçinden veya üstünden bir sıvının geçtiği, aktığı yer.
- Gidiş çabukluğu, hız.
- Davranış, tutum, gidiş veya davranış biçimi
- Uyulan ilke, sistem, usul, tarz, tarik.
- Yolculuk.
- Kolcuğun veya anahtarın konumlarından her biri.
- Elektronlar, iyonlar veya moleküller gibi taneciklerin hareket ettiği iz, patika.