epey zaman önce ne demek?
- Long while ago.
long
- Çok, uzun zaman
- Istemek, can atmak
- Uzun
- Uzun süren, yorucu
- Arzu etmek, özlemini çekmek, gözlemek, hasret kalmak
- Çok istemek, arzulamak, hasretini çekmek, özlemek
- Müddetince, müddetine kadar, çok vakit, çoktan.
- Mesafece uzun
- Çok, pek: geç
- Alışılmıştan uzun
epey
- Az denmeyecek kadar, oldukça, hayli, epeyi, epeyce, epeyice
- Some.
- Good deal of.
- Great many.
- Not a little.
- Goodish.
- Tidy.
- Quite.
- Well.
- Great deal of.
epey para
- Tidy penny.
zaman
- Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit
- Bu sürenin belirli bir parçası, vakit
- Belirlenmiş olan an.
- Çağ, mevsim.
- Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler.
- Dönem, devir
- Bir süre ile ilgili durum ve şartlar
- Güneş ve yıldızların öğlene göre açısal uzaklığına karşılık bir ölçü.
- Bk. çağ
- (Derleme.. fiillerde Zaman) Eylemlerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, geniş zaman, gelecek zaman kavramı: Geldi, gelmiş, geliyor, gelir, gelecek, geldiydi, geliyormuş, hastaydı vb.
önce
- Baştaki, geçmişteki bölüm, geçmiş zaman
- İlk olarak, başlangıçta, sonra karşıtı
- Prior.
- First.
- In advance.
- Firstly.
- Prior to.
- Early.
- Before.
- Back.