önce ne demek?
- Baştaki, geçmişteki bölüm, geçmiş zaman
Demin söyledikleri bana sadece daha önce olup bitenleri düşündürdü.
T. Buğra - İlk olarak, başlangıçta, sonra karşıtı
Önce hep birlikte basın suçunu tarif edelim.
B. Felek - Prior.
- First.
- In advance.
- Firstly.
- Prior to.
- Early.
- Before.
- Back.
- Above.
- Afore.
- Ante.
- Pre-.
- Pro-.
- Ante-.
- Initially.
- At first.
- Notion and protest.
- Primo.
- For starters.
önce baldın, pekmez oldun şimdi para etmez oldun
- Davranışlarına dikkat etmeyen kişinin attığı her yanlış adım, saygınlığının biraz daha azalmasına neden olur.
önce can sonra canan
- Insanların bencil olduklarını, önce kendilerini, sonra yakınlarını ve sevdiklerini düşündüklerini belirtir.
- Insanlar bencildir, önce kendilerini, sonra yakınlarını düşünürler.