elemek ne demek?
- Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek
İşte deniz suyunun tuzunu eleyip çölü sulayıp kazanılan meralar.
H. Taner - Sınav veya yarışma yoluyla en iyileri seçmek.
- İpliği elemgeden geçirip yumak yapmak.
- Gözden geçirmek, ayıklamak, iyisini kötüsünden ayırmak.
- Bir yarışmacıyı yarışma dışı bırakmak.
- Sift.
- Sieve.
- Eliminate.
- Screen.
- Annihilate.
- Bolt.
- Riddle.
- To sift.
- To sieve.
- To riddle.
- To eliminate.
- To select.
- To screen.
- To winnow.
- To bolt.
- To discard.
- To garble.
eleme
- Elenmiş, seçilmiş olan.
- Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı.
- Elemek işi.
- Birkaç eşitliği birlikte kullanarak bir değişkeni aradan yok etme.
- Belli gözenekteki (mesh) elekler kullanılarak istenilen çok küçük boyuttaki maddenin elde edilmesi için yapılan işlem.
- Daha büyük parçacık veya maddelerin esas maddeden eleme suretiyle ayrılması işlemi.
- Elimination.
- Kind of figs of superior quality.
- Sifting.
- Screening.
eleme denetimi
- (Nitelik denetimi) Bir üretim birimleri öbeğindeki özürlü tüm parçaların ya da bir kesiminin çıkarılması. anlamdaş toplam denetim, yüzde yüz denetim.